AYLİNEEE SAMİLA
 
  ANA SAYFA
  ETKİNLİKLERİMİZ
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  ŞİİRLERİ
  FAN
  OYNADIĞI TİYATROLAR
  FORUMLAR
  TEŞEKKÜRLERİM
  DOST SİTELERİMİZ
  ÖZELLİKLE OKUYUN
  İLETİŞİM
  BASINDA AYLİNE SAMİLA
BASINDA AYLİNE SAMİLA

Genç  Türk Dergisinin Aylineee Samila ile gerçekleştirdiği röportaj. 
15 Mart'ta dergide bulabilirsiniz. 
Aynur Tunçlu'ya  ilgilerinden dolayı teşekkürü borç biliriz.
           menajer:Sercan Öz

Kısaca kendinizi tanıtırmısınız?
8.6.1988 İstanbul doğumluyum. Ermeni asıllı Türk vatandaşıyım.
 
Profesyonel olmanızla başlayalım.Bu işe adım atarken bu denli başarılı olacağınıza inanıyormuydunuz?
Doğrusunu söylemek gerekirse yaptığım işin bu kadar ses getireceğini tahmin etmemiştim.Aklımda her zaman
şiirlerimi insanlarla paylaşmak vardı ancak hitap ettiğim kesim gözümü korkutuyordu.Korkularım yersiz çıktı.
Başarımda şansın ve doğru insanlarla çalışmamın payı da yadırganamayacak şekilde büyük diye düşünüyorum.
Edebiyat sektörü kurtla kuzunun dans arenası günümüzde,öyle bir ekiple çalışıyorum ki dans başlamadan
adımları zihnime kazıdılar bu yüzden ayaklarım kurtlara dolanmıyor.
 
 
Sizi 'Mezardan Size' adlı şiirinizle tanıdık,bu konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
O kadar şiirimin arasından ölüm temalı bir şiirle edebiyat dünyasına girmek biraz deli işiydi.
Türk şairlerimizin pek tercih etmediği bir tarzdı. Genelde ölümden öncesi veya ölüm anı işlenir şiirlerimizde, ben bunu ölümden sonrası olarak ele aldım.
Ölümden sonraki yaşama inanmam bunda etkili oldu.Geriye dönüp baktığımda iyi ki seçimim o şiirden yana olmuş diyorum
 
 
İmla kurallarını hiçe saymanız ve devrik cümleler kullanmanız bazı eleştirmenler tarafından ağır bir dille eleştiriliyor,bu eleştirilere cevabınız nedir?
Bazı eleştirilerin cahil cesareti veya ticari amaç güdülerek yapıldığını düşünüyorum.Garip akımını sürdüren bir şairim,bunu her fırsatta dile getiriyorum.Bu bilindiği halde 
hala böyle eleştirilerin yazılması beni güldürüyor,ciddiye alamıyorum.Zümre edebiyatı diye kıvranan zihniyetlere anlam veremiyorum. Modern yaşama alışamamış iki üç kalem benim tarzımı etkileyemez.Geçmişe dönüp baktığımızda garip akımının öncüleri bu şiirlerden maddi anlamda kazanç sağlayamamışlardır, benim bu akımdan ekmek yemem kızdırıyor sanırım onları. Şiirin özü devrik cümle üzerine kuruludur , ben roman yazmıyorum şiir yazıyorum.
Gençlerimiz edebiyatla ilgilenmiyor diye bas bas bağıran insanların uğraşanlara da kapıları kapamak istemeleri düşünülmesi gereken bir konu.
İnsanın çok biliyorsan kendin yaz demesi geliyor bazen, bu yüzden mimlediğim eleştirmenleri okumuyorum ve düşüncelerine saygı duymuyorum.


Eleştiri kaldıramıyor iddalarına ne söylemek istersiniz?
Dediğim gibi bu kişileri okumuyorum. Bu mesleğe başladığımda benim için ne yazıldığı önemliydi,piştikçe üç dört satırdan ibaret olduğunu anladım
Eleştiri kaldıramıyor değilim iyi eleştiri yaptılarda biz mi saygı duymadık. (gülüşmeler) İşini çok iyi yapan eleştirmenleri tenzil ederek söylüyorum.
Benim eleştirmenim okuyucumdur.
 
Ne zaman yazmaya yeteneğiniz olduğunu anladınız?
Çocuklukluğumda...Anneler Gününde arkadaşlarım babalarıyla çiçek almaya giderdi, çiçeklerden nefret ettiğim için oturup birşeyler yazardım.O yaşta yazılan şiir nasıl olur bilinmez ama çok beğenilirdi.Önceleri hevesimi kırmamak için övgüler ediliyor sanıyordum, bir gün annemi odamda kitaplarımı karıştırırken buldum. Kitaplardan alıp yazdığımı düşünüyormuş ,işte o gün anladım ki ortaya yaşımın üstünde ve güzel şeyler çıkarıyorum.
 
Çocukluk döneminiz nasıl geçti?
Hiçbir zaman uslu bir çocuk olamadım.Hazır cevaptım, kimseyi kıramazdım.Kızlarla pek anlaşamazdım,en yakın arkadaşlarım hep erkekler olurdu.Yanımdakinin ömür boyu yanımda kalacağına inanırdım,şimdi ise herkesin birgün gideceğini düşünüyorum.O inca çizgiyi tutturamıyorum.
 
Küçük yaşlardan itibaren tiyatro eğitimi aldığınızı biliyoruz, şimdi nasıl bakıyosunuz tiyatro dalına?
Tiyatro benim için mutluluk kaynağı.Birçok ustayla çalıştım,tiyatro gerçekten bir tutku. Sırlar Dünyası adlı televizyon dizisinde kadrolu oyunculuk teklifi ve ünlü bir oyuncak firmasından reklam teklifi aldım ama sıcak bakmadım , tiyatronun verdiği heyecanı kameranın verebileceğini sanmıyorum.Tiyatro bir şekilde hayatımda hep oluyor , şiir yazarken bile tiyatrodan etkileniyorum bazen monolog haline geliyor yazdıklarım.Şiirlerimi seslendirmeye karar verirsem tiyatro kökenli olmamın çok yararını göreceğimi
biliyorum.Şu an için hayatımda öncelik okulum ve şiirlerim. 
 
Hayranlarınızdan gelen mesajlarda dikkatinizi en çok neler çekiyor?
Bir kaç şey var aslında.Hepsi beni ablası yerine koyuyor, beni örnek aldıklarını söylüyorlar,bu gurur verici birşey.Onlarla iletişimimiz çok enteresan, bana ilişkilerini anlatıp ne yapmalarını gerektiğini soruyorlar.Onlarla aramda bir duvar olmasını istemedim hiçbir zaman,olmadı da.
Bir de bana aşık olduğunu ,şiirlerimden çok etkilendiklerini söyleyen bir kesim var.
Almanya'da yaşayan vatandaşlarımız daha çok mektup yoluyla ulaşıyor içlerinden kolye ucları çıkıyor çoğu zaman.
Beni en çok şaşırtan 14 Şubatta dergiye benim için yollanan hediyelerdi. Hepsine burdan çok teşekkür ederim.


Meslek hayatınız başladıktan sonra başınıza gelen ilginç bir olay oldu mu?
Neredeyse hergün ilginç tekliflerle karşılaşıyorum.En ilginci menajerim vasıtasıyla bana ulaşan bir web sitenin erotik hikaye yazmam için teklifte bulunmasıydı.
 
 
Tanınmanın hayatınızdaki getiri ve götürüleri nelerdir?
Almanya'da tanındığım ve Türkiye'de yaşadığım için hiçbir şey değişmedi ya da ben farkına varamıyorum. Her zaman tanıdıklarımın sayısı fazla olmuştur arkadaş sıfatı verdiklerim çok az,şimdi de aynı şekilde.Tanınmanın tek olumsuz yanı telefonla rahatsız edilmek sanırım.
 
Başarınızda yaşınızın ve dış görünüşünüzün katkısı var mı?
88 doğumluyum.Aşk şiiri yazmak için çok erken bir yaş,çünkü yazmak için yaşanmışlık gerekiyor baştan savma halde yazılan şiirleri okuyucu anlıyor soğuk geliyor o duyguyu veremiyorsunuz.İyi bir gözlemciyim,etrafımda gelişen duygulardan malzeme çıkarabiliyorum.
 
Şiirlerinizde çevrenizden etkilendiğinizi söylediniz,sizin yaşadıklarınızın da etkisi olmuyor mu?
İster istemez oluyor. Tamamına yansımasa bile belki bir mısrasıyla.Şimdiye kadar tamamiyle kendi duygularımdan beslenerek yazdığım tek şiir oldu.
Dedem adına yazdığım 'Laz Uşağı' isimli şiirdi
 
Özel hayatınızda mutlu musunuz, birlikteliğiniz var mı?
Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.
 
Aşkı yakaladınız mı bugüne kadar?
Elbette aşkı yaşadım.Sancılı bir süreç olduğuna inanıyorum aşkın
 
 
Günümüzde yaşanan aşkları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tüketim üzerine yaşadığımız için insan ilişkileri de biraz gelgeç oluyor.Gerçekten insanlar birbirlerini tanımaya fırsat vermiyorlar.Bu arada özel aşklar,ilişkiler yaşayan insanlar mutlaka vardır ama sayıları az olmalı
 
Ayline Samila nasıl bir erkeğe aşık olabilir?
Aşka inanmıyorum,aşk anlık bir heyecan. Herhangi bir yerde gördüğünüz kişi de sizi heyecanlandırabilir.Sevginin varlığına inanıyorum.Sevebileceğim kişi kesinlikle bazı hayat zevklerinden uzaklaşmış biri olmalı.Herşeyden önce işime saygı duymalı,yaptığım iş gerçekten çok yorucu bir şiir için gecelerce uykusuz kalıyorum. Pasta tarifi gibi oldu (gülüşmeler) bunun belli bir tarifi yok yapı olarak çabuk sıkılan biriyim.Hayatta en fazla iki kere sevildiğine inanırım bu yüzden fırsatlarımı hoyratça kullanmıyorum. Kolay sevebilen biri değilim.
 
Okuyucularınıza burdan söylemek istediğiniz nelerdir?
Onları çok seviyorum. Hepsi benim uğurum. Sadık bir okuyucu kitlesine sahibim
sitemiz:www.aylineeesamilafan.tr.gg
Tüm projelerimize bu siteden ulaşabilirler.
 
Bizimle bu güzel söyleşiyi gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.
Asıl ben teşekkür ederim.Çok güzel vakit geçirdim sizlerle.
 
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol