üşüyorum kendi bedenimin soğukluğundan
üstümde doğum yılım var ölüm yılım boş hatırlayamadığım bir zaman diliminde ölmüşüm ben
çok olmuş öleli toprağım kuru
diriyken sevmezdim çiçeleri bundan sanırım üzerimde ot bitmeyişi
sağolsun arkadaşlarda getirmemiş burda koskocaman bir ağaç var
selvi diyorlar adına
benden besleniyordu tükendim
yeni birini bekliyor şimdi
üzerimden tiksindiğim böceklerden geziyor
hemde bir değil bin tane günde
alıştım tiksindirici gelmiyor artık
düşünmeye çok zaman oluyor burda
bazen insan düşünüyorda boyun kadar çukur için neden boyundan büyük günahlar işliyorsun diye
cevabı yok
neyse ölmüşüm işte dahası var mı
ama ben tek gelmedimki dünyaya annemle babam getirdi beni
peki şimdi nerde onlar
ilk nefesimi annemin yanında aldım ben
ilk onun sesini duydum çığlıklarımın arasından görebilirmiyim kızımı diye
anne artık görmek istemiyormusun beni
seni çok özledim anne
bu çukur benzemiyor odamdaki yatağıma çok rahatsız
geceleri üşümiyim diye
üstümü örtmeye gelirdin
artık gelmiyorsun
üstümde kalın toprak var
çok üşüyorum geceleri
anne ama sen gelmiyorsun
artık istediğin gibi bir kız oldum uçlarda yaşamama kızardın hep
şimdi yerin dibinde yaşıyorum anne geliyorsun hep buraya ağlıyorsun
saatlerce
ağlama nolur ağlama anne
yağmur da ıslatıyor toprağımı
ıslandıkça daha çok üşüyorum
babam senin kadar gelmiyor
işten pek vakit bulamıyor biliyorum
geldiğinde taşımı öpüyor
anne babama söyle haklıymış
sigara içmeme kızmakta
ilk ciğerlerim karıştı toprağa
söyle o da bıraksın
beni ziyarete ikinizden başkası gelmiyor
noldu bütün arkadaşlarıma hepsi benim gibi yatıyor mu yoksa
unutuldum be anne
mezara konduğum anda unutuldum ben
gelemiyorum seslenemiyorum ama
sizleri çok özlüyorumm